Yunan Mitolojisi #2 Defne Ağacının Hikayesi

 Yunan mitolojisiyle ilgili yazı dizimin ikinci hikayesinde sizlere defne ağacının hikayesini anlatmak istiyorum. Bu hikaye yunan mitolojisiyle ilgili sevdiğim ayrıca ilk okuduğum hikayelerden biridir. O yüzden sizlere bu hikayeyi anlatmak istiyorum.

 Bir gün Apollon Thessalia'da (Yunanistan' ın Tesalya Şehri) Peneus ırmağı kenarında, güzel genç bir kız gördü. Bu güzel ormanların derinliklerinde dolaşmaktan zevk alan, ay ışığında yabani hayvanları kovalayıp, avlamak en büyük eğlencesi olan Daphne (Defne)' dir. Apollon Daphne' yi gördüğü gibi aşık olmuştur. Daphne yalnız başına dolaşmayı seven hatta hayatı boyunca yalnız yaşamaya yemin etmiş, erkeklerden nefret eden bu yüzden de evlenmeyi kesinlikle istemeyen bir kızmış.

 Fakat Apollon, Daphne' ye delicesine aşık olmuştu. Ve Daphne' nin peşini bırakmıyordu. Apollon, Daphne ile ormanda karşılaştığında onunla konuşmak istemiş. Fakat Daphne korkmuş ve ondan koşarak kaçmaya başlamıştır. Apollon, Daphne' yi bir türlü durmaya ikna edememiştir. Daphne yorgun düşene kadar koşmuştur. En sonunda daha fazla koşacak gücü kalmadığında yere yıkılmıştır. Toprak Ana' ya yalvarmaya başlamıştır. (Bazı kaynaklarda Zeus' a yalvardığı yazılmıştır.)

“ Ey Toprak Ana beni ört, beni sakla, beni kurtar.”

 Toprak Ana onun yakarışını duymuştur. Ve hemen sonra Daphne yorgunluktan ağıran bacaklarının sertleşip, odunlaştığını hissetmiş. Gri renginde bir kabuk göğsünü kaplamış. Güzel kokulu saçları yapraklara dönüşmüş, kolları dallar halinde uzamış ve ayakları da kök olup toprağın derinliklerine doğru inmeye başlamış.

 Bu sırada ise Apollon sonunda sevdiği kıza sarılma umuduyla kollarını açmış ama sert bir ağaca çarpmanın şaşkınlığıyla kendine gelmiştir. O vakitten sonra Defne ağacı Apollon' un en sevdiği ağaç olmuş, ve defne ağacının yaprakları Apollon' un saçlarının çelengi olmuştur. Ve yunan mitolojisinde çoğu kahramana ödül olarak defne ağacının yapraklarından yapılma taçlar takılmıştır...

Eğer sizin de bu hikaye hakkında bildikleriniz veya benim yazıya dökmediğim bir kısmı varsa yorum olarak yazarsanız sevinirim.